Ağız kokusu, kişinin günlük yaşamını olumsuz yönde etkileyen durumlardan biridir. Ağız kokusunun sebepleri arasında genellikle ağız hijyeninin tam olarak sağlanmaması gösterilir. Fakat bazı hastalar, ağız hijyenine dikkat ettikleri halde uzun süreli ve geçmeyen ağız kokusu problemi yaşamaktadırlar. Bu durumda mutlaka altta yatan sebebin araştırılması için bir diş hekimine gözükmelisiniz.

Ağız kokusunun sebebleri 2
Ağız kokusunun sebebleri 2

Sabah ilk uyandığınız an yaşanan ağız kokusu fizyolojik olarak normal kabul edilmektedir. Gece boyunca sindirim kanalında gaz birikir. Bu biriken gazlar, sabah oluşan ağız kokusunun sebebidir. Bu durum bir sağlık problemi göstergesi değildir. Bu sorunun önüne geçebilmek için geceleri yatmadan önce dişlerin fırçalanması ve ağız bakımının yapılması gerekmektedir. Diş fırçalamadan uyuduğunuz takdirde ağızdaki yemek artıkları bakteriler tarafından kullanılır. Böylelikle tükürük akışı azalır ve sabah ağız kokusu kaçınılmaz olur.

Sağlıklı iletişim kurabilmek ve daha öz güvenli bir yaşam sürebilmek için diş, diş eti ve ağız sağlığı oldukça önem arz etmektedir. Ağız problemleri yalnızca sağlık olarak değil, psikolojik olarak da kişiye olumsuz dönüşler yaratır. Ağız kokusu, hem kendi konforumuz hem de çevremizdeki kişilere rahatsızlık vermemek adına dikkat edilmesi gereken konulardan biridir. Bu nedenle ağız kokusu problemi yaşıyorsanız, sorunun önüne geçebilmek için diş hekimi kontrolüne gitmeniz gerekmektedir. Problemin altında yatan bir hastalık var ise diş hekiminiz size uygun tedavi yollarını belirleyerek ağız kokusunun ortadan kalkmasını sağlayacaktır.

Ağız Kokusu Neden Olur?

Ağız kokusu, genellikle ağız bakımının yapılmamasından kaynaklanabileceği gibi başka sağlık problemlerinden de ortaya çıkabilir. Tüketilen bazı yiyecek türleri, sağlıksız yaşam tarzı, ağız hijyeninin sağlanmaması gibi sebepler ağız kokusunu daha kötü bir hale getirebilir. Ağız bakımı yalnızca diş fırçalamak ile yapılmamaktadır. Ağız hijyeninizi sağlarken diş hekimlerinin önerileri doğrultusunda günlük en az 2 kere diş fırçalamak, gargara yapmak gerekir. Anti bakteriyel ağız gargaraları ile ağız kokusunun azalmasına destek olabilirsiniz. Ayrıca dişlerinizin arasında yiyecek artıklarının birikerek bakteri üretmemesi için, yemek yedikten sonra diş ipi kullanmalısınız.

Dişlerdeki plak birikimi tartar oluşumuna sebep olarak diş eti hastalıklarına yol açar. Diş eti hastalıkları ile kalıcı ağız kokusu meydana gelir. Diş eti tedavisi gerçekleştiği takdirde ağız kokusu ortadan kalkacaktır. Diş eti ya da başka bir hastalıktan kaynaklı ağız kokusunun mutlaka tedavi edilmesi gerekir.

Ağız Kokusunun Sebepleri

Ağız kokusunun bir diğer sebepleri arasında birçok hastalık bulunmaktadır. Bazı hastalıkların belirtileri arasında ağız kokusu vardır. Bu hastalıkların mutlaka hekim tarafından tedavi edilmesi gerekir. Aksi takdirde ağız kokusu haricinde daha ciddi sağlık problemleri yaşayabilirsiniz. Bunlar:

  • Diş çürükleri: Ağız bakımın yeterli olmadığı durumlarda diş çürükleri meydana gelir. Ağız içine yerleşen bakteriler, bir süre sonra diş minesini zayıflatarak diş çürüğünün oluşmasına neden olur. Diş çürükleri kalıtsal da olabilir. Dişlerinde çürük olan hastaların ağız kokusu yaşaması kaçınılmaz olacaktır. Mutlaka diş hekimi tarafından tedavi edilmesi gereken durumlardandır.
  • Bademcik iltihabı: Bir diğer adıyla tonsilit, bademciklerden birinin ya da her ikisinin birlikte iltihaplanmasıdır. Bademcik iltihabı tedavi edilmediği takdirde ağız kokusuna sebep olur.
  • Mide ve bağırsak hastalıkları: Mide ya da bağırsak kaynaklı ağız kokuları genellikle çürük yumurta kokusu gibidir. Mide kokusu olarak hissettiğiniz bu durum midede olması gerektiğinde fazla oluşan asitten dolayı ortaya çıkan sülfürdür. Helikobakter pilori, gastrit ve ülser gibi hastalıklar ağız kokusuna sebep olabilir.
  • Uzun süreli açlık: Yalnızca hastalık ve ağız hijyeninin yetersizliği değil, uzun süreli açlıkta ağız kokusuna sebep olur. Sıvı ve gıda almadığınız durumlarda vücuttaki yağ ve protein çözünmeye başlamaktadır. Yağ yakılması ile keton bileşiği ortaya çıkar. Ketonların bir bölümü nefes kokusu ile dışarı atılır.
  • Ağız içi mantar enfeksiyonları: Dil kökündeki mantar enfeksiyonları ağız kokusuna neden olur.
  • Ağız kuruluğu: Sıvının yetersiz olduğu durumlarda ağız kokusu ortaya çıkar. Bu durumu önlemek için günlük sıvı ihtiyacınızı karşılamalısınız.
  • Diyabet: Şeker hastalığı da ağız kokusuna sebep olur. Diyabete özel bir ağız kokusu vardır. Bu koku asetona benzer. Böyle bir durumda mutlaka bir hekim tarafından kokunun sebebi araştırılmalıdır.
  • Böbrek rahatsızlıkları: Ağız kokunuzun sebebi böbrek rahatsızlığı ile alakalı olabilir.
  • Sinüzit
  • Burun, boğaz ve burun eti hastalıkları
  • Alkol ve sigara kullanımı

Yıllardır Geçmeyen Ağız Kokusu

Ağız hijyeninin sağlanmasına rağmen kalıcı bir ağız kokusu probleminin altındaki sebep araştırılmalıdır. Yıllardır geçmeyen ağız kokusu sorunu yaşıyorsanız bir diş hekimi tarafından kontrol edilmeniz gerekmektedir.

Nefes Kokusu Neden Olur?

Gerçek ağız kokusu vakalarının yaklaşık %90’ında kokunun kaynağı ağzın kendisindedir.

En yaygın nedenler, kötü ağız hijyeni nedeniyle dilin arkasında veya ağzın diğer bölgelerinde koku üreten biyofilmdir. Bu biyofilm, yüksek düzeyde kötü kokuların üretilmesine neden olur. Kokular, esas olarak proteinlerin ayrı ayrı amino asitlere parçalanması ve ardından belirli amino asitlerin saptanabilir pis gazlar üretmek için daha fazla parçalanması nedeniyle üretilir. Uçucu kükürt bileşikleri, ağızdaki kötü koku seviyeleri ile ilişkilidir ve genellikle başarılı tedaviden sonra azalır. Ağzın diğer kısımları da genel kokuya katkıda bulunabilir, ancak dilin arkası kadar yaygın değildir. Bu yerler, azalan prevalans sırasına göre, dişler arası ve diş eti altı nişler, hatalı diş işleri, dişler arasındaki gıda çarpma alanları, apseler ve temiz olmayan takma dişlerdir. Herpes simplex ve HPV gibi viral enfeksiyonların neden olduğu oral lezyonlar da ağız kokusuna katkıda bulunabilir.

Gün içinde ağız kokusunun yoğunluğu, bazı yiyeceklerin (sarımsak, soğan, et, balık ve peynir gibi) yenilmesi, sigara ve alkol tüketimi nedeniyle farklılık gösterebilir. Ağız daha az oksijene maruz kaldığı ve gece aktif olmadığı için, koku genellikle uyandıktan sonra daha kötüdür (sabah nefesi). Ağız kokusu geçici olabilir ve genellikle yeme, içme, diş fırçalama, diş ipi kullanma veya özel gargara ile çalkalama sonrasında kaybolur. Ağız kokusu kalıcı olabilir (kronik ağız kokusu), bu da popülasyonun yaklaşık %25’ini farklı derecelerde etkiler.

Nefes Kokusunun Diğer Nedenleri

Ağız içinden bildirilen diğer daha az yaygın nedenler şunlardır:

  • Akrilik takma dişler (plastik takma dişler): Protezin her gece temizlenmemesi ve çıkarılmaması gibi yetersiz protez hijyeni uygulamaları, mikrobiyota değişen ortama tepki verdiği için plastiğin kendisinden veya ağızdan kötü kokuya neden olabilir. Plastik aslında gözeneklidir ve yerleştirme yüzeyi genellikle düzensizdir ve dişsiz ağız anatomisine uyacak şekilde şekillendirilmiştir. Bu faktörler, tipik bir kokunun eşlik ettiği bakteri ve maya tutulmasına zemin hazırlar.
  • Oral enfeksiyonlar
  • Oral ülserasyon
  • Oruç
  • Stres/kaygı
  • Adet döngüsü: Döngünün ortasında ve adet sırasında, kadınlarda artan nefes VSC’si bildirilmiştir.
  • Sigara içmek: Sigara içmek, oral kötü kokunun ikinci en yaygın nedeni olan periodontal hastalık ile bağlantılıdır. Sigara içmenin ayrıca diş çürümesi oranlarındaki artıştan premalign lezyonlara ve hatta ağız kanserine kadar ağız üzerinde birçok başka olumsuz etkisi vardır.
  • Alkol
  • Uçucu gıdalar: Örneğin; soğan, sarımsak, lahana, karnabahar ve turp. Uçucu gıda maddeleri, ağızda bakteriyel çürümeye ve VSC salımına maruz kalan kötü kokulu kalıntılar bırakabilir. Ancak uçucu gıda maddeleri de kan yoluyla bulaşan ağız kokusu mekanizması yoluyla ağız kokusuna neden olabilir.
  • İlaç tedavisi: Genellikle ilaçlar kserostomiye (ağız kuruluğu) neden olabilir ve bu da ağızda mikrobiyal büyümenin artmasına neden olur.

Burun ve Sinüsler

Bu durumda burun deliklerinden çıkan hava ağız kokusundan farklı keskin bir kokuya sahiptir. Burun kokusu sinüs enfeksiyonlarına veya yabancı cisimlere bağlı olabilir.

Ağız kokusu sıklıkla kronik rinosinüzitin bir semptomu olarak belirtilir, ancak altın standart nefes analizi teknikleri uygulanmamıştır. Teorik olarak, hem nesnel hem de öznel ağız kokusunun dahil olabilecek birkaç olası mekanizması vardır.

Test yapmak

Ağız kokusu kalıcıysa ve diğer tüm tıbbi ve dışsal faktörler dışlandıysa, özel testler ve tedavi gereklidir. Yüzlerce diş muayenehanesi ve ticari nefes kliniği artık ağız kokusunu teşhis ve tedavi ettiğini iddia ediyor. Ağız kokusunu teşhis etmek için genellikle birkaç laboratuvar yönteminden bazılarını kullanıyorlar:

  • Halimeter: ağız havasındaki kükürt emisyon düzeylerini (spesifik olarak, hidrojen sülfit) test etmek için kullanılan taşınabilir bir sülfür monitörü. Doğru kullanıldığında, bu cihaz belirli VSC üreten bakterilerin seviyelerini belirlemede çok etkili olabilir. Ancak klinik uygulamalarda sakıncaları vardır. Örneğin, diğer yaygın sülfitler (merkaptan gibi) kolayca kaydedilemez ve test sonuçlarında yanlış gösterilebilir. Sarımsak ve soğan gibi bazı yiyecekler nefeste 48 saate kadar kükürt üretir ve yanlış okumalara neden olabilir. Halimeter ayrıca alkole karşı çok hassastır, bu nedenle test edilmeden en az 12 saat önce alkol almaktan veya alkol içeren gargara kullanmaktan kaçınılmalıdır. Bu analog makine zamanla hassasiyetini kaybeder ve doğru kalması için periyodik yeniden kalibrasyon gerektirir.
  • Gaz kromatografisi: taşınabilir makineler üzerinde çalışılmaktadır. Bu teknoloji, bir ağız havası örneğindeki (hidrojen sülfit, metil merkaptan ve dimetil sülfit gibi) ana VSC’lerin moleküler seviyelerini dijital olarak ölçmek için tasarlanmıştır. Nefesin kükürt bileşenlerini doğru bir şekilde ölçer ve bilgisayar arayüzü aracılığıyla görsel sonuçları grafik biçiminde üretir.
  • BANA testi: Bu test, ağız kokusuyla ilgili bazı bakterilerin varlığını gösteren bir enzimin tükürük düzeylerini bulmaya yöneliktir.
  • β-galaktosidaz testi: Bu enzimin tükürük düzeylerinin ağız kokusu ile ilişkili olduğu bulunmuştur.

Bu tür enstrümantasyon ve muayeneler nefes kliniklerinde yaygın olarak kullanılsa da, en önemli ağız kokusu ölçümü (altın standart), eğitimli uzmanlar tarafından gerçekleştirilen kokunun seviyesinin ve türünün gerçekten koklanması ve puanlanmasıdır (organoleptik ölçümler). Koku seviyesi genellikle altı noktalı bir yoğunluk ölçeğinde değerlendirilir. (Kaynak: Wikipedia)

Ağız Kokusu Nasıl Geçer?

Altta yatan sebebin tedavi edilmesi durumunda ağız kokusu problemi ortadan kalkmaktadır. Ağız kokusu herhangi bir hastalıktan kaynaklanmıyorsa ağız hijyenine dikkat etmeniz gerekir.

Ağız Kokusu Tedavi Yöntemleri

Ağız kokusunu geçirmek için öncelikle ağız bakımınızı iyi yapmanız gerekmektedir. Günde en az 2 kere diş fırçalamak, antibakteriyel gargara yapmak, diş ipi kullanmak, bol sıvı tüketmek ile ağız kokunuzun önüne geçebilirsiniz. Ağız bakımının maksimum seviyede yapıldığı durumlarda bile ağız kokusu problemi yaşıyorsanız mutlaka altta yatan sebebin araştırılması gerekir. Ağız kokusunun nedenleri arasında birçok hastalık bulunmaktadır. Bu hastalıkları ekarte etmek ve sebebe bağlı tedavi gerçekleştirmek için diş hekimine başvurmanız gerekir. Tedavi kişiden kişiye farklılık göstermektedir.

DT. İdil Çiğdem PEKTAŞ; İmplant, Gülüş Tasarımı, Diş estetiği, Ortodonti, Kanal Tedavisi, Diş Dolgusu, Zirkonyum, Diş Beyazlatma, Diş Taşı Temizliği, Çocuk Diş Hekimliği, Dudak Dolgusu ve Botoks alanında hizmet vermektedir. Kliniğimizden alacağınız randevu sonrasında ilk muayenenizi olup, muayene sonrası sizlere detaylı bilgi verilmektedir. Muayenehanemizden haftanın 7 günü 10:00 ile 20:00 saatleri arasında randevu alabilirsiniz. Danışmak istediğiniz tüm konularda Diş Hekimi İdil Çiğdem PEKTAŞ tarafından bilgilendirileceksiniz.

Comments are disabled.